“Kurutulmuş taze mama hayatımızı nasıl değiştirdi?”

Kurutulmuş taze mama NeoBarf, köpeklerimizin hayatına girdiğinden beri neler değişti? Keşfettiği ilk günden bu yana köpeği Çapkın’a NeoBarf yediren İrem Balak anlatıyor.

“Bize yıllardır köpeğimizi kuru mama dışında hiçbir şeyle beslemememiz gerektiği söylendi. Biz de hep bu çağrıya kulak verdik. Çünkü Çapkın, doğurmuş olayım ya da olmayayım, benim çocuğum. Ben bir köpek ebeveyniyim. O yüzden onun için en iyisi neyse, onu yapmaya çalışıyorum. Kuru mama dışında bir şey yemesin, evde pişmiş şeyleri asla verme gibi önerileri veterinerlerden de duyduğum için hiç sorgulamadım. Ama hep içime sinmeyen bir şeyler vardı.

“Öncelikle kuru mamayı bir kez bile iştahla, severek yemedi.”

Öncelikle kuru mamayı bir kez bile iştahla, severek yemedi. Hep bir şeylerle karıştırmam gerekti. Hiç olmazsa et suyu, tavuk suyu koyarak onun için öğününü az da olsa lezzetli kılmaya çalıştım. Açıkçası kendimi onun yerine koyunca, hep aynı katır kutur yiyeceği yıllar boyu benim de önüme her gün koysalar, hayata küserdim diye düşünüyorum.

“İçime sinmeyen ve kafamda soru işareti oluşturan şeylerden biri de bitmek bilmeyen alerjisiydi.”

İçime sinmeyen ve kafamda soru işareti oluşturan şeylerden biri de bitmek bilmeyen alerjisiydi. Sadece hipoalerjenik mama yiyebiliyordu. Başka bir kuru mama alternatifi denediğimiz anda deri döküntüleri ve kaşıntılar başlıyordu. Peki kuru mama dışında başka bir şeyle asla beslememem gerekiyor ve en sağlıklısı buysa, neden bunları yaşıyorduk?

Biraz araştırmaya başlayınca, çiğ besleme alternatifleri dikkatimi çekti. Konu hakkında internette çok fazla bilgi olmasa da yabancı kaynakların desteğiyle ayrıntılı bilgi edindim. Kuru mamanın aksine, çiğ beslemeyle ilgili hep gözüm korkutulmuştu. İç parazit olur, köpeğin vahşileşir gibi… Ama uzun araştırmalar ve beslenme uzmanı Timurhan Bey’le yaptığımız ayrıntılı görüşme sonrası anladım ki bunların hepsi tamamen yanlış. O kadar yanlış ki köpek beslenmesiyle ilgili bildiğimiz her şeyin neredeyse tam tersi doğru.

“65 derecenin üzerinde pişmiş herhangi bir besin, onlar için hiçbir besleyici değer taşımıyor.”

Kardiyolog Veteriner ve beslenme uzmanı Timurhan Taştutar, bana öncelikle köpeklerin midesinin bizimkinin kat kat üzerinde asit ürettiğini, bu yüzden de pişmiş gıdaya hiç ihtiyaç duymadıklarını anlattı. Aksine 65 derecenin üzerinde pişmiş herhangi bir besinin, onlar için hiç besleyici değer taşımadığını ekledi. Bu benim açımdan oldukça ilginç bir bilgiydi. Çünkü biliyorum ki kuru mama, 150 derecenin üzerinde ısıl işlem görüyor. Yani demek oluyor ki Çapkın, mamanın içindeki hiçbir hayvansal proteinden aslında faydalanamıyor. Peki nasıl oluyor da kuru mama besleyici olabiliyor diye sorduğumda Timurhan Hocam, içlerine ihtiyaçları olan protein, mineral ve vitaminlerin katkı olarak eklendiğini, köpeklerin besini yapay olarak aldıklarını söyledi.

“Sentetik besinler, köpeklerde sayısız hastalık riskine neden oluyor.”

Bu bilgi, benim Çapkın’ın beslenmesine olan yaklaşımımı kökten değiştirdi. Gerçek besinin üretim sırasında yok edilip mamaya aroma ve sentetik besinler eklenmesi, kesinlikle doğal bir yöntem değil. Hatta okuduklarıma bakılırsa bu sentetik besinler, köpeklerde sayısız hastalık riskine neden oluyor. Örneğin, içeriklerindeki “balık unu” olarak adlandırılan etoksikin, özellikle karaciğer, tiroid hasarları ve kanseri de içeren pek çok riski barındırıyor.

Bu noktada artık Çapkın’a taze mama dışında hiçbir şey yedirmemeye karar verip seçeneklerimi araştırmaya başladım. Onun için en iyisi evde hazırlamak ya da barf mama alternatiflerinden birini seçmek olunca, açıkçası biraz moralim bozuldu. Çünkü Cem de, ben de çok yoğun çalışıyoruz ve zaman açısından gerçekten fakiriz. Bu yüzden evde hazırlama seçeneğini elemek zorunda kaldık. Dondurulmuş barf da sadece bir aylık mama için bile geniş saklama alanları ve bir dondurucu almamızı gerektiriyordu. Astarı yüzünden pahalıya geliyordu. Tam bu sırada bir arkadaşım bana NeoBarf’ı önerdi. Hemen girip baktım tabii. Sevinçten neredeyse çığlık attım. Çünkü kurutulmuş taze mamanın avantajları saymakla bitecek gibi değil. Hem 65 derecenin altında kurutulduğu için bütün besin değerleri ve lezzetini koruyor, hem kuru mama kadar pratik kullanım sağlıyor, hem de 1 kilo mama, tam 4 katı kadar kalori içerdiği için maliyet açısından avantaj sağlıyor.

Kurutulmuş taze mamaya biz işte böyle başladık. Çapkın şu an 7 yaşında, ama zararın neresinden dönsek kâr. En çok sevindiğim şeylerden biri, eklem ağrılarındaki azalma. Artık merdiven inip çıkarken rahatladığını fark ediyorum. Yıllardır tavuğa alerjisi var zannederken, tavuğa değil, sentetik aromaya alerjisi olduğu ortaya çıktı. Artık tavuklu mama yiyebiliyor, böylece farklı bir protein tüketebiliyor. Kaşınmıyor!

Bir köpek ebeveyni olarak köpeğimi hem sevdiği hem de ona iyi geldiğini bildiğim doğal bir mamayla besliyor olmanın huzurunu yaşıyorum. Bu benim için gerçekten paha biçilemez bir his. Beslenme konusunda kafasında soru işaretleri olanlara önce bu konudaki yabancı kaynaklardan araştırma yapmalarını, daha sonra da yedirdikleri mamanın içeriklerini sorgulamalarını öneriyorum.”